Dikkat! Siz de Krono - Aksaklık' dan Muzdarip Olabilirsiniz
SİZ DE KRONO - AKSAKLIK' DAN MUZDARİP OLABİLİRSİNİZ.
Yediklerimiz, egzersiz sıklığımız, ne kadar uyuduğumuz hakkında hepimiz kafa yoruyoruz. Ancak en az bunlar kadar önemli bir faktör daha var: Vücudun iç saatine aykırı yaşamamaya özen göstermek.. Aksi takdir de siz de modern çağın sorunundan, krono aksaklıktan nasibinizi alabilirsiniz.
Sağlıklı ve aktif yaşam tarzının olmazsa olmazları beslenme, egzersiz ve düzenli uykudur. ancak bu kadarı yeterli değil. Vücudumuz tüm dünya ile bağlantı halindedir ve ritmimizi 24 saatlik düzene uydurmamamız gerekir.
Krono-Aksaklık Nedir, Kimlerde Görülür;
Krono aksaklık, vücudumuzun dış dünya ile olması gereken senkrenizasyonunu yakalayamamasıdır. Üstelik modern toplumda bu soruna yol açan faktörlerin sayısı hiç te az değildir. Vücudun iç saatine aykırı yaşamanın en uç örneklerinden biri, gece vardiyasında çalışmak olabilir. " Jetlag " olarak bildiğimiz ve farklı zaman dilimleri arasında seyahat edenlerde görülen ritim uyuşmazlığı olarak tarif edilebilecek durum, bir diğer krono aksaklık örneğidir. ancak örnekler de her zaman bu kadar uç olmayabilir. Beslenme saatin deki dengesizlikler de krono aksaklığa yol açabilir.
Krono-aksaklıkla Nasıl Başa Çıkarız?
İspanyol Murcia Üniversitesi'nde akademik çalışmalar yapan Dr.Angeles Rol ve Dr. Juan Antonio, ne yediğimiz kadar ne zaman yediğimizin de önemli olduğunu vurgulayarak şöyle diyor; " Öğünleri geciktirmenin, özellikle de geç saatte yemenin; şişmanlık, obezite, metabolik rahatsızlıklar ve uyku bozuklukları riskinin artmasıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Bazı gıdalar, ne zaman yendiklerine bağlı olarak bizi daha kötü veya daha iyi hissettirebilir. Şeker ile ilgili durum da böyledir, çünkü şeker gece tüketildiğinde, gece açlık evresi sırasında doğal olarak gerçekleşen insülin direnci neeniyle kan şekerinde daha yüksek bir artışa neden olur".
Ev Dışında da Hızlı ve Dengeli Beslenebilirsiniz;
Akademisyenler evin dışında tüketilen işlenmiş gıdaların tüketiminin her geçen gün arttığını belirtiyor. Hızlı ve sağlıklı gıdaların tüketiminin de mümkün olduğuna dikkat çeken iki akademisyen, " Yeme işlemi her zaman aynı saatte gerçekleşirse, biyolojik saat mide - bağırsak hareketliliğini ve sindirim salgılarını önceden aktive eder ve ardından yemek yendiğinde sindirim, besin emilimi ve metabolik işlemler maksimum verimlilikle gerçekleştirilebilir" diyor.
Son çalışmalar, gıda alımının zamanlamasının kilo düzenlemesinde önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Örneğin buna göre ana öğününü saat 15.00 dan sonra yiyenler, önce yiyenlere göre daha az kilo veriyor.
Vücudumuzun Saat Gibi Çalışmasını Sağlamanın 6 Yolu;
-- Güne sağlıklı ve eksiksiz bir kahvaltı ile başlayın.
-- 3 ana öğün ve 1 veya 2 ara öğün tüketmeyi atlamayın.
-- Mümkünse günlük öğünlerinizi planlayın ve ana öğünlerinizi atlamamaya özen gösterin.
-- Dengeli öğünler tüketin ve gün içinde enerji alımınızı arttırmaktan kaçının.
-- Öğün saatlerinizde dakik olun - öğle yemeğini geciktirmekten kaçının.
-- Düzenli beslenin - kendinize uygun bir düzen bulun ve mümkün olduğunca bozmayın.
Susan Bowerman
Global Beslenme Eğitimlerinden Sorumlu Kıdemli Direktör
Yorumlar -
Yorum Yaz